Ana içeriğe atla

Kayıtlar

AKLINIZDA OLSUN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

Sanat Eğitimi Fark Yaratır

Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek okulu, Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Neriman Aral tarafından “ Sanat eğitimi alan ve almayan ergenlerin yaratıcılık boyutlarında sanat eğitimi alıp almamasının, cinsiyetin, devam ettikleri sınıfın ve sanat eğitimi dallarının etkilerinin olup olmadığının incelenmesi ” amacıyla yapılan ve ‘ SanatEğitimi-Yaratıcılık Etkileşimi ’ başlığıyla Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi nde yayımlanan (Yıl 1999, Sayı 15) makalede şu sonuca ulaşılmıştır: “Araştırmaya dahil edilen sanat eğitimi alan ergenlerin yaratıcılık boyutlarından aldıkları puan ortalamalarının sanat eğitimi almayan ergenlerin puanlarından anlamı bir şekilde yüksek olduğu, yaratıcılık boyutlarının cinsiyete göre farklı olmadığı, lise ikinci sınıfa devam eden ergenlerin puan ortalamalarının diğer sınıflara devam eden ergenlerin puan ortalamalarından önemli derecede yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca araştırmaya dahil edilen ergenlerin yaratıcılı

Tomaso Albinoni - Adagio in G minor üzerine

'Ya her şeye şaşır ya hiçbir şeye şaşırma !' Bakalım bu aşağıdakiLeri okuyunca siz de benim gibi şaşıracak mısınız ? Tomaso Giovanni Albinoni (  İngiltere’nin popular klasik müzik dergisi “Classic FM”in Ekim 2010 tarihli sayısından ) emma Baker, “Büyük Eserlerin Ardındaki Hikaye” isimli köşesinde İtalyan besteci Tomaso Albinoni’nin ünlü Adagio’su üzerine yazıyor: Şubat 1945’te müttefiklerin bombardımanından sonra Dresden, yanmış yıkılmıştı. Geriye kalan kültürel eserleri kurtarabilmek için 2. Dünya Savaşı sonrası bu kente gidenlerin arasında İtalyan müzikolog Remo Giazotto da bulunuyordu. İtalyan Barok müziği, özellikle Tomaso Albinoni ve Antonio Vivaldi konusunda uzman olan Giazotto, o sıralar Albinoni’nin biyografisi üzerinde çalışmaktaydı. Savaş öncesi Dresden Devlet Kütüphanesi önemli manüskriptleri barındırıyordu; İtalyan müzikolog, geriye kalanları kurtarmak ve kataloglamak üzere işe koyuldu. Ne yazık ki çoğu şey yok olmuştu; bunların arasında Albinoni’ni

Müzik Öğretmenliği BöLümü Giriş Sınavı ( KuLak - Yetenek ) SoruLarı

İki Ses - Üç Ses Duyma  EzgiseL BeLLek SoruLarı   RitimseL BeLLek SoruLarı

Gürültü (Ses Kirliliği)

Gürültü (Ses Kirliliği) İnsan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumudur. Gürültü kirliliğinin en yaygın biçimlerinden biri, özellikle motorlu araçların neden olduğu kirliliktir. Ses kirliliğinin saptanmasında ses şiddetini ölçmek için birim olarak desibel (dB) kullanılır.  İnsan için 35-65 dB sesler normaldir.  65-90 dB sesler, sürekli işitildiğinde zarar verebilecek kadar risklidir.  90 dB'in üzerindeki sesler tehlikelidir. İnsan sağlığına etkileri Ses kirliliği, insan üzerinde çok önemli olumsuz etkiler yaratır. Bu etkileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. İşitme sistemine etkileri: Ses kirliliği işitme sistemi üzerinde, geçici ve kalıcı etkiler olmak üzere iki çeşit etki yapar. Ses kirliliğinin geçici etkisi, duyma yorulması olarak da bilinen işitme duyarlılığındaki geçici kayıplar şeklinde olur. Duyma yorulması düzelmeden tekrar gürültüden etkilenilmesi ve etkileşmenin çok fazla olmas

Dünyanın Sorunu...

İki psikiyatri uzmanı( Justin Kruger ve David Dunning ), 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmış şöyle ki ; " Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır. " Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı: · Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. · Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir. · Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. · Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Cornell Üniversitesi 'ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik " Nasıl geçti? " sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi... Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “ kendilerine güvenleri ” müthişti. Onların " testin yüzde 60'ına doğru

Nature Boy

There was a boy... A very strange enchanted boy. They say he wandered very far, very far Over land and sea, A little shy and sad of eye But very wise was he. And then one day, A magic day, he passed my way. And while we spoke of many things, Fools and kings, This he said to me, "The greatest thing you'll ever learn Is just to love and be loved in return.  And then one day, A magic day, he passed my way. And while we spoke of many things, Fools and kings, This he said to me, The greatest thing you'll ever learn Is just to love and be loved in return. Yorumcunun kim oLduğunu biLmiyorum. HatırLayan/biLen varsa ve payLaşırsa sevinirim.

Keşke....

Avustralya'da yıllar boyunca evlerinde ölümü bekleyen hastalarla çalışan hemşire Bronnie Ware, emekli olduktan sonra deneyimlerinden yararlanarak yazdığı kitapta insanların hayatlarının son günlerinde en çok neye pişman olduğunu listeledi. İ nsanların ölüm döşeğindeyken en çok doslarını yitirdikleri için pişman olduğu ileri sürüldü. Ware, " The Top Five Regrets of the Dying - A Life Transformed by the Dearly Departing " adlı kitabında ölüm yatağında insanların en çok pişmanlık duyduğu şeyin diğer insanlarla ilişkilerindeki ihmalkarlık olduğunu ileri sürdü. İnsanların ölümlü olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldiklerinde çok önemli değişimler geçirdiğini belirten Ware, ölmek üzere olan hastaların inkar, korku, öfke, pişmanlık ve sonunda kabullenme gibi aşamalardan geçtiğini söyledi. Hastalarına en çok ne için pişmanlık duyduğunu soran Ware, aldığı yanıtların temelde benzer olduğunu ve beş başlık altında toplandıklarını keşfetti: 1. "K

Etkili yazı yazabilmek için yap(ma)manız gerekenler

! Mutlaka uzun ve okunması zor cümleler kurun. Böylece yazdıklarınızı anlamak o denli zor olur ! Sık sık olumsuz ifadelere yer verin ki yazdıklarınızı okuyan kişi size karşı bir sempati duymasın ! Sakın özlem-yüklem uyumuna dikkat etmeyin ! Bir cümleyi tamamlamadan yarıda kesmenizde hiçbir sakınca yok. Okuyan kişinin kafasını iyice karıştırmış olursunuz ! Aman yazdıklarınızı göndermeden önce okumayın. Yoksa bazı yanlışlıkları veya hataları görüp düzeltmeniz gerekebilir.Bırakın bu yanlışları yazıyı alan kişi düzeltsin ! Virgül güzel bir semboldür. Sık sık ve gereksiz yere istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Aynı şekilde ünlem işaretlerini seviyorsanız onları da bol bol kullanabilirsiniz ! Yazışma resmi de olsa yalnızca sizin anlayabileceğiniz kısaltmalara yer verin ! Karşı taraf nasıl olsa bu işi çözmenin bir yolunu bulacaktır. ! Bazı cümleleri sık sık tekrar edin ki karşı taraf artık o kadar sıkılsın ki o cümlenin ne kadar önemli olduğunu anlasın. ! Yaza

Dunav : BaLkan Music Score ( nota )

http://www.dunav.org.il/balkan_music_scores.html#all yukarıdaki Linke tıkLayın yeter… yüzLerce nota var…

Ergenlik Dönemi Çatışmalar ve Çözümler

Sayın veliler, Ergenlik dönemi bir kriz dönemi olarak nitelendirilmektedir. Bazı araştırmalar bunun doğru olmadığını gösterseler de bu döneme özgü sorunların yaşandığı gözlenmektedir. Bugünkü konuşmada bu dönem neyi temsil etmektedir ve ne tür sorunlarla yüzleşmek zorunda kalmaktayız, hatalı ana-baba tutumları nelerdir ve sorunları çözmede bize ne yardım eder bu konular üzerinde duracağım. Söyleşi sırasında konuşmamı bitirmemi beklemeden sorular yöneltmenizi ve anlaşılmayan noktaları iletmenizi tercih ederim. Size klasik psikanalitik modelden sözetmeyecegim. Daha çok ROL Kuramından söz edeceğim. Çocuğun ilk önemli öğrenme dönemi 0–5 yaş arasındaki dönemdir. Bu dönemde çocuk anne ile iletişiminde “birlikte olma” “birlikte hissetme” ve “birlikte yapma” deneyimlerini yasar. Eğer bu dönem sağlıklı olarak geçirilememişse ergenlik döneminde de ortaya çıkabilecek olan sorunların temeli atılmaya başlanmış olacaktır. Cesaret bizi ilerlemeye ve sağlıklı olmaya iter, kaygı ise gerilemeye ve

2009-2010 müzik dersi yıLLık pLan – Müzik Kulübü YönetmeLiği – rehberLik çaLışma pLanLarı

maLum ağustos bitiyor ve eyLüL ayına doğru hızLa yoL aLıyoruz. Tüm öğretmenLer/eğitimciLer gibi öğrenciLerin deyimiyLe “müzikçi”Ler de hazırLık teLaşı içinde muhtemeLen. aLtta birkaç Link buLacaksınız. Yukarıda yazıLı dökümanLara ve daha fazLasına uLaşmak için… http://www.dersimizmuzik.net/ ( dökümanLara uLaşmak için üye oLmanız gerek, oLun da zaten ) http://harunbaris.blogspot.com/ ( harun’u takip etmenizi öneririm. ) http://senkop.blogspot.com/ ( ve tabii ki emine öğretmeni de takip ediniz mutLaka ) http://www.40dk.com/ ( dökümanLara uLaşmak için üye oLmanız gerek ) http://www.erdemefe.com/ ( erdem efe beni “ LinkLer ” böLümüne ekLemiş, yeni gördüm. bu vesiLeyLe de teşekkür ediyorum kendisine ) http://www.muzikfakultesi.com/ ( dökümanLara uLaşmak için üye oLmanız gerek ) http://www.muzikegitimcileri.net/ ( dökümanLara uLaşmak için üye oLmanız gerek ) http://www.muzikegitimcileri.com/ ( dökümanLara uLaşmak için üye oLmanız gerek ) isteyen olursa yine bu

İstanbuL müzik öğretmenLeri sempozyumu …

ÖNCE EĞİTİM SONRA TİCARET… Saygıdeğer Hocalarım, değerli akademisyenler, müzik eğitimcileri ve tüm dostlar; Türkiye Cumhuriyeti’nde,  Türk Patent Enstitüsü “marka tescili”ne sahip ilk ve tek sempozyumun, İSTANBUL MÜZİK ÖĞRETMENLERİ SEMPOZYUMU ’nun, kesintisiz olarak beşinci yılına erişmiş bulunmaktayız. 15-16-17 Eylül 2009 tarihlerinde, bugüne kadar olduğu gibi Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’nde ve yine bugüne kadar olduğu gibi katılımcılardan hiçbir ücret talep edilmeden, birbirinden değerli, anlamlı ve önemli yıldönümleri, konular, sempozyum kapsamında ele alınacaktır. Kısaca belirtecek olursak; • Musiki Muallim Mektebi’nin 85. Kuruluş Yıldönümü • Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri’nin 20. Kuruluş Yıldönümü • İstiklâl Marşı Şiiri’nin İLK RESMİ BESTESİ nin Kabulünün 85. Yıldönümü • Sempozyum Onursal Başkanı Faik CANSELEN’İN 100. yaşı • 47 yıldır ORKESTRA dergisini yayınlamakta olan Panayot ABACI’nın 85. Yaşı • Kadıköy Halk Eğitimi Merke

çocuğunuza, öğrencinize, yeğeninize hemen hergün bir öLçek söyLeniLecek reçete!

Ne olursa olsun seni seviyorum. Çocuklarınızın onları koşulsuz sevdiğinizi bilmelerini sağlayın. Onları sevmeniz için her zaman iyi, başarılı ya da akıllı olmaları gerekmediğini vurgulayın. Onların başarı ve başarısızlıklarını sevin. Sana saygı duyuyorum. Çocuklar da saygıyı hak ederler! Çocuklarınıza saygı gösterdiğinizde, onlara başka insanların değer ve sınırlarına saygı duymayı da öğretirsiniz.   Kararını destekliyorum. Onlara zarar verecek birşey olmadığı sürece kararlarını destekleyin. Hayal ve hedefleri ebeveynleri tarafından desteklenmediği için ömür boyu gücenme ve pişmanlık duygularıyla yaşayan pek çok yetişkin vardır.   Seni dinliyorum. Hüküm vermeden ve eleştirmeden dinleyin. Kendinizi referans göstermeden dinleyin. Yalnızca dinlemek niyetiyle dinleyin. Söylediklerini anlamanız, birşeye bağlamanız ya da beğenmeniz gerekmez. Yalnızca dinleyin.   Günüme renk katıyorsun! Çocuğunuzun, yaşamınıza ne kadar çok neşe kattığını bilmesini sağ

güzeL sanatLar

Joaquín Rodrigo'nun Aranjuez'deki mezarı

Joaquín Rodrigo Vidre ( 22 Kasım 1901 — 6 Temmuz 1999 ), klasik müzik bestecisi ve piyano virtüözü. Erken bir yaşta kör olmasına rağmen, büyük başarılar kazandı. Rodrigo'nun, ünlü bestecilerin arasında, klasik gitar çalışmalarının en özel olduğu düşünülür. Rodrigo'nun Gitar Konçertosu olarak da bilinen Concierto de Aranjuez , isimli repertuarı İspanyol müzik ve gitar konçerto arasında önemli sayılır. Valencia , Sagunto 'da doğdu. Difteriye yakalandıktan sonra yaklaşık üç yaşında görme yetisini kaybetti. Sekiz yaşında solfej, piyano ve keman eğitimine başladı. On altı yaşında armoni ve kompozisyon dersleri aldı. Beklenilenin aksine, gitar repertuarları için evrensel bir müzik aleti olarak saygınlık kazanmış, İspanyol gitarlarını hiç bir zaman çok iyi çalamadı. 19 Ocak 1933 'de , Valencia'da, Türk piyanist Victoria Kamhi ile evlendi. 27 Ocak 1941 'de kızları Cecile doğdu. Rodrigo 1999'da, 97 yaşında, Madrid 'de öldü. Kendisinin ve eşinin mezarla

4. İstanbuL müzik öğretmenLeri sempozyumu

2005 yılından bu yana düzenlenmekte olan İSTANBUL MÜZİK ÖĞRETMENLERİ SEMPOZYUMU, İSTANBUL VALİLİĞİ VE İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'nün ONAYI İLE, 08-09-10 EKİM 2008 tarihlerinde, KADIKÖY HALK EĞİTİMİ MERKEZİ Tiyatro Salonu'nda saat: 10.00 - 21.00 arasında 4. kez düzenlenecektir SEMPOZYUMA GİRİŞ VE KATILIM ÜCRETSİZ VE HALKA AÇIK OLUP; HER TÜRLÜ SORU GÖRÜŞ VE ÖNERİLER, muzikcisem4@gmail.com , alpozeren@gmail.com mail adreslerine ayrıca, 0 532 626 93 95 ( Alp ÖZEREN ) numaralı telefona iletilebilir Sempozyum ile ilgili gelişmeler ve duyurular; http://www.muzikcisem.org adresinin yanısıra, http://www.facebook.com da kurulan İSTANBUL MÜZİK ÖĞRETMENLERİ SEMPOZYUMU grubunda da takip edilebilir. Sempozyum valilik onayını buRadan göRebiLir ya da indiRebiLirsiniz. Sempozyum takvimi ve öngörülen başlıklar, aşağıda sıralanmış olup farklı konu önerileri vb. yaklaşımlar da  26 Eylül 2008 tarihine kadar iletilebilecektir. Semp

çocukların yaptıkLarı resimLeri nasıL yorumLamaLıyız?

Çocuklar büyüyüp, olgunlaştıkça resimleri daha ayrıntılı oranlı ve gerçekçi olur. Her yaş dönemi resimlerinin belirgin özellikleri vardır. Unutulmamalıdır ki; çok güzel resim yapan çocuk zekidir, zeki çocuklar güzel Resim yapar, zeki olmayanlar güzel resim yapamaz… DENİLEMEZ .   Dönemler 1- Karalama dönemi (1-4) yaş arası Çocuklar bu yaşlar arasında gelişi güzel çizimler yaparlar. Resimler daha çok oyun amaçlıdır. Çizgiler, tren rayı ve benzeridir.  2- Şema öncesi dönem (4-7) yaş arası Üç yaş çocuğu tipik yuvarlak kafa çizebilir. İnsan çiz denince baş ve ayakları olan insan çizebilirler. Yüz hatlarını belirleyebilir. Dört yaş çocuğu kolları ve bacakları olan çöp adam çizebilirler. Beş yaşındaki çocuğunun yaptığı insan ve evler daha belirgin olmaktadır. Altı yaş çocuğunun yaptığı resimler de artık yavaş yavaş konuda vardır. Resimlerde yer zemini çizgisi mevcuttur. Resimlerde saydamlık da vardır. Örneğin ev çizimlerinde evin içindeki eşyalarında çiziliyor olması gibi. 3

DiL ve Konuşma EgzersizLeri

DİL GELİŞİM EGZERSİZLERİ DİL HAREKETLERİ: Ø Dili dışarı çıkarmak Ø Dili dudakların sağına soluna değdirmek Ø Dili dışarı içeri çekmek Ø Dili buruna doğru sokmak Ø Dili çeneye doğru çıkarmak Ø Dilin ucunu alt-üst dişlerle ısırmak Ø Dil ile dudakları yalama.(yuvarlayarak) Ø Dili üst ön dişlere değdirme Ø Dili şıklatma (dil ile üst damağa vurup alt damağa çekerek ses çıkarma) Ø Dil ucunu üst dişlerden en aşağıdaki ve en soldakine değdirme Ø Dil ucunu alt dişlerden en sağdaki ve en soldaki üzerine değdirme Ø Dili ağız içinde (u) biçiminde kıvırma (yanlarda) Ø Dil ile dudakları ıslatma DUDAK HAREKETLERİ Ø Dudakları yanlara doğru(alt-üst)çekerek dişleri bitişik vaziyette gösterme Ø Üst dişleri gösterme Ø Alt dişleri gösterme Ø Üst dudağı ısırma Ø Alt dudağı ısırma Ø İki dudağı da ağız içine almak Ø Alt dudağı dışa döndürmek Ø U sesi çıkarır gibi dudakları öne uzatmak Ø Dudakları birbiriyle içe doğru sıkıştırmak Ø Kalemi dudakları arasında tutmak Ø Ruju dağıttığ